Binlerce Yıllık Geleneğin İzinde: Tarih ve Tutkunun Buluşma Noktası

1785 yılında başlayan hikayemiz, bir ailenin zeytin ve zeytinyağına olan tutkusu ile şekillendi. Türkiye'nin en köklü aile şirketlerinden biri olarak, zeytinyağı, zeytin, incir ve palamut ticaretiyle başlayan bu serüven, yıllar içinde yalnızca bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesine dönüştü.

Zeytinyağının kültürel ve hayatı şekillendiren değerini derinden kavrayan büyük dedemiz Sadettin Bey, İzmir İktisat Kongresi'ne katılarak hem zeytinyağı sektörünün hem de ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Ailemiz, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Edremit Ticaret Odası’nın 225 no’lu kayıtlı firması olarak ülkemiz modern ticaretinin öncülerinden biri olmuştur.

Hikayemizin tarihi, yalnızca zeytinyağı üretimiyle değil, aynı zamanda kültürel bir mirasla da iç içedir. Lozan Konferansı’nın kritik günlerinde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin bağımsızlık mücadelesini simgeleyen Çanakkale Zaferi’nin kahramanlarından Seyit Onbaşı’nı onurlandırmak ve ziyaret etmek amacıyla Havran’daki Terzizade Konağı’mıza teşrif etmiştir. Bugün müze olarak korunan bu konakta, Atatürk’ün Koca Seyit ile kahve içip sohbet ettiği anılar, hem milli mücadelemizin hem de markamızın tarihinde unutulmaz bir iz olarak yerini almıştır.

Kazdağları'nın Oksijeninden Gelen Lezzet

Zeytinliklerimiz, Kazdağları eteklerinde, doğanın sunduğu eşsiz oksijen ve zengin toprak yapısının harmanlandığı bölgelerde yer alır. Bu coğrafya, İtalya'nın ünlü Toscana bölgesine benzer özellikler taşımasıyla, dünyanın en kaliteli zeytinyağlarının üretildiği yerlerden biri olarak bilinir.

Üretim sürecimiz, zeytinyağının doğallığını ve besin değerlerini en üst seviyede tutmak için soğuk sıkım yöntemiyle gerçekleştirilir. Bu yöntemle ürettiğimiz sızma zeytinyağlarımız, yüksek polifenol değerleri sayesinde sağlığa olan katkılarıyla öne çıkar. Amacımız, her damla zeytinyağında doğanın özünü sofralara taşımaktır.

Tutkumuz: 1785’ten Günümüze Gelenek ve Kalite

Nesillerdir süregelen bu mirası, geçmişten gelen deneyimlerimiz ve bugünün modern teknikleriyle harmanlıyoruz. Değerlerimizin merkezinde; doğaya saygı, kaliteye olan tutku ve geleneklerimizi gelecek nesillere aktarma arzusu bulunuyor.

Zeytinyağını yalnızca bir ürün değil, bir yaşam tarzı olarak görüyoruz. Binlerce yıllık zeytin ağacı kültürünü yaşatmak, en doğal ve kaliteli zeytinyağını tüketicilerimize sunmak için tutkuyla çalışıyoruz.

Geleceğe Bakarak Geçmişten İlham Alıyoruz

Bugün, zeytinyağı üretimindeki bu tarihsel yolculuğumuzu üretim tesislerimizde sürdürüyor ve sofralara mutluluk taşıyoruz. Her şişede, 1785 yılından bu yana süregelen emeği, titizliği ve doğaya duyduğumuz derin saygıyı bulacaksınız.

Sofralarınıza getirdiğimiz her damla zeytinyağı, hem geçmişimize olan bağlılığı hem de geleceğe karşı umudumuzu temsil ediyor.

Kazdağları’nın esintisiyle üretilen yağlarımız, size sağlık ve mutluluk getirsin.